E-CRYSTAL
Kristaller ve taşlar evrendeki en YÜKSEK ENERJİ formu olan IŞIĞI alma, bulundurma, yansıtma, yayma, kırma yeteneğindedirler. Bütün maddelerde olduğu gibi atomlardan oluşurlar.
Atomların da proton, nötron ve elektron adlı daha küçük parçacıkları vardır. Kuantum fiziğine göre aslında enerjinin bu en küçük parçacıkları madde bile değil kozmik güce bağlı hareket eden titreşimlerdir.
Eski Mısır, Güney Amerika, Tibet, Hindistan, Çin değerli ve yarı değerli taşların çok kullanıldığı kültürlerdir. İncil’de Aaron’un göğüslüğünde belli bir düzende 4 sıra yerleştirilmiş 12 parça değerli taşın ona Tanrı’nın gücünü verdiği anlatılır. Sanskritçe yazıtlarda M.Ö. 400 lü yıllarda Hindistan Krallarının kendilerini kötülüklerden korumak için değerli taşları topladıkları anlatılmaktadır. Eski Roma’da ve Mısır’da taşlardan oluşan tılsımları ve boyunlukları taşımak gelenekti. Maya’lar ve Amerikan yerlileri taşları hastalıkları hem tanımlamakta hem de tedavi etmekte kullanmışlardır. Günümüzde de taşlar modern TIP’ ta da kullanılmaktadırlar. (Yakut uçlu lazer cihazları, Ultrasonlarda kullanılan kuarz kristalleri gibi). Ayrıca kuarz kristalleri bilgisayarlarda hafıza çipleri olarak ta kullanılmaktadır. Birçok elektronik cihazda salınımlarından–ossilasyon- yararlanmak için kristaller kullanılmaktadır. Çoğumuzun saatinde kuarz kristaller bulunmaktadır.
Ezoterik düzeyde de taşlar ve kristallerden meditasyon, uyumlanma, daha yüksek bilinç düzeylerine geçmek için yararlanılmaktadır. Eğitim almış kişilerce taşlar duygusal bozuklukları, bedensel dengesizlikleri onarmak için kullanılabilirler. Binlerce yıllık geçmişi olan bu gizemli şifa araçları bu yüzyılda tekrar kullanılmaya başlanmıştır.
Evrenin gücünden yararlanmamıza yardımcı olan TAŞLAR DÜNYASININ ÇİÇEKLERİ kötü kullanıma karşı gene evrenin korunmasındadır. Kötü niyetle kullananın kötülüğü kendisinin bulacağına inanılır.
Eski Mısırlılar lapis, karnelyan ve malaşit, İnkalar zümrütü, Çinliler yeşimi, Amerika yerlileri ise turkuazı binlerce yıl kullanmışlardır. Anadolu Medeniyetlerinde de değerli taşlar çok kullanılmıştır. Dansözler göbeklerinde yakut gibi koyu kırmızı taşları izleyicilerinin seksüel ilgisini artırmak için taşımışlardır. Belli taşlar kalp çakralarının üzerinde, ya da kulaktaki akupunktur noktalarının üzerinde ya da Taçlar şeklinde 7. Enerji merkezinde kullanılmışlardır. Taşlar ve kristallerin enerjileri taşındıkları süre içerisinde sahiplerinin elektromanyetik alanı veya aura’sı ile iletişime geçer. İnsanın enerji alanındaki bozuklukları, duygusal ve fiziksel stresi taşlar yaydıkları belli dalga boylarındaki enerjileri ile düzeltebilirler. Bu hissedilemeyen enerji ve ışığın gücü ile kişisel güçte artış olur ve denge sağlanır.
Taşlarla çalışırken onların arındırılması da gerekir. Ayrıca bazı taşlar toksin maddeler içerdikleri için çok dikkatli olunmalıdır. Örneğin Real gar yüksek dozda arsenik içerir. Kristaller ve taşlar masaj yağlarının yada aroma terapi esanslarının içerisinde bulundurulursa etkilerini olumlu yönde artırırlar. Ayrıca taş terapi ve meditasyon seanslarından sonra dengeleyici olarak bir smokey kuarzı ya da siyah turmalin ya da obsidiyeni elde tutmak önerilir. Bu aldığınız enerjileri hem dengeleyecek hem de topraklayacaktır.
Geleneksel Doğu Tıbbında – 7 ana enerji merkezimiz olduğu, her birinin ayrı renkleri ve etkili taşları olduğuInancı vardır. Çoğunlukla alternatif olarak adlandırılan, benim ise TAMAMLAYICI TIP olarak nitelendirmeyi daha doğru bulduğum tedavilerde, bu merkezlerdeki enerjiyi dengelemeye yöneliktir.
Taşlardan da bu amaçla yararlanılmaktadır.
Bedenimizin değişik organları değişik duyguları algılar. Kalp ve akciğer; üzüntü ve yası, karaciğer; öfkeyi, mide; korku ve endişeyi algılar ve depolar. Geçmişte yaşadıklarımız da enerji alanımızı bulutlandırabilir. Görünmez zihin/ kalp blokajları oluşabilir. Şifacı bu blokajları bir ritüelle, uygun taşları kullanarak çözebilir, kişiyi arındırabilir.
Ancak unutulmaması gereken- Asıl etken tedavinin klasik TIP tedavisi olduğu, bu tür tedavilerin ancak destek, tamamlayıcı TIP yöntemleri arasında sayılabileceğidir.
Bu folklorik seminer unutulmuş folklorik adetlerimizi de canlandıracağı ümidi ve modern bilimin ışığında daha önce adlandıramadığımız bazı etkilerin nedenlerini sorgulamaya yöneliktir.
Dinsel mekanlarda kullanılan vitraylardan süzülen rengarenk ışık huzmelerinin, geleneksel
çinilerimizin bizlere verdiği iç huzur bir anlamda Inançlarımızın yanı sıra renklerin ve çinilerde yüksek oranda bulunan quartz kristallerinin iyileştirici güçlerine de bağlı olabilir. Bu konularda ciddi bilimsel araştırmalar yapılmaktadır. Taşların üzerlerimize ve mekanlarımıza yüklenen negatif enerjilerden bizi arındırabiliyor olması, giderek daha yoğun bir elektromanyetik dalga denizinin içerisinde yaşadığımız düşünülürse, epeyi önem kazanacaktır.
Ayrıca Anadolu toprakları bitki örtüsü açısından olduğu gibi, jeolojik olarak ta bu yarı değerli taşları zengin bir şekilde bulundurmaktadır.
Bu taşlar genelde ham olarak yurt dışına ihraç edilmektedirler. İşlenmiş olarak iç ve dış piyasaya yönelik çalışmalar yapılması kuşkusuz ülkemiz ekonomisine daha fazla katkı sağlayacaktır. Bu taşları bin bir emek ve göz nuru ile işleyen cefakar taş işçilerinin de emekleri karşılığı daha fazla değer kazanacaklarını ümit ediyorum.
Bu uyumlama 4 aşamalı bir uyumlama olarak verilir.Taşlarla ilgili genel bilgi aktarılır.
Copyright © 2024 - GlobalReikiAkademy